9'un karalığına inat, 10'un ışığı...


Güzel başlamıştı sene. Hayallerimin en büyüğüne erişebilmeme yalnızca sayılı aylar vardı. O kadar mutluydum ki, mizah dergilerindeki karakterler gibi ağzım burnum şekilden şekle giriyordu. Tek sorunum çalıştığım işimdi. Ben sadık bir insandım. Sadakatimi şirketime karşı her defasında göstermeme rağmen ne yazık ki aynı sadakati göremez hale gelmiştim. Nerden bilebilirdim ki bunun sadece şirket içi ilişkilerle sınırlı kalmayacağını. Bu sürece kadar yepyeni dostluklar edindim. Harika deneyimler yaşadım. İnsanlara yardım etmenin, birileriyle sevgi dolu şeyler paylaşmanın anlamını bir kez daha anladım. Gülmenin ve ağlamanın dibine vurduğum noktada, elimde olmayan sebeplerle ağlamanın güzelliğini tattırdı bana insanlar.

Sinirlenmek, ahlak boyutları, güven gibi pek çok kelimeyi sorguladığım bir yıl oldu. Bunun yanında pek çok şeyi öğrendiğim de bir yıl oldu. Aslında güven duygusu çok ince çizgilerle belirlenmiş, minik nüanslara sahip. Bunu anlamak ve algılamak biraz uzun sürdü. Yardım etmek ve insanlara sevgiyle yaklaşmanın da bir sınırı olması gerektiğini anladım. İnsan sadece kendiyle içli dışlı kalmalıymış, yoksa haddini aşan kendini bilmezler oluyormuş.

Hazmedememek duygusunu yıllar önce yaşadığımdan bazı insanlara sadece telkinde bulunabilirim. Zordur evet ama bu bilip öğrenmeden kimseye çamur atmaya benzemez. Bazı şeyleri bilmemek öğrenmemek kişinin kendisi için her zaman daha hayırlıdır. Demek ki ne yapılmalı: edeplice, sakince, sabırla beklenmeli…

Bu kadar şeyin üstüne elbette ki güzelliklerim de oldu hayatımda. Yepyeni arkadaşlıkların yanında (kimisi bitmiş olsa da), yüksek lisansımı bitirmenin keyfini yaşadım. Buna bu kadar sevinmemin nedeni; çook uzun süredir üzerinde çalışıyor olmamdı. Sonuna kadar destekçim olan biricik insan babamla olan bağlarımızı daha da sağlamlaştırdık. Sadakat sorunu yaşadığım iş yerimi yeni hedeflerimden dolayı terk ettim. Hayatım üzerine yepyeni kararlar alabilmenin ve artık insanlara karşı “hayır” ı kullanmanın keyfine doyasıya varıyorum. Kendini zeki sanıp, tehlikeli sıfatının yakıştırılmasını seven aptal kadın ve erkeklerden kurtuldum. Boş insan müdiresi/müdürü sıfatının yakıştırmasını şimdi daha da kavradım. Bu müsveddeleri hayatıma sokan kişilerden de kurtuldum bir yandan. Sıfırdan başlamak bu olsa gerek.

Getirdiklerinden çok götürdükleriyle anacağım 2009’u. 2010’u, sıfır çıtasını yükseltmek için harika bir yıl olacağını düşünerek huzurla kucaklıyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder

Gereksiz yorum yazmama konusunda uyarı hakedecek biri değilsin belki ama öyle olma ihtimaline karşı bu uyarıyı koymalıyım! Alınma:)

Related Posts with Thumbnails

Ben Şahsen Kendim

İsyanlarım, sevinçlerim ve hiç büyümemiş halimle Ben Şahsen Kendim